Stresten Uzak, Daha Enerjik

Stresten Uzak, Daha Enerjik

Kuşkusuz yapmak istediğini yapamamak herkesi üzer. Elde etmek istediklerine ulaşamamak herkes için az-çok huzur bozucudur. Diğer taraftan yapması gerektiğine inandığı şeyleri yapamamak, ideallerine zıt düşmek, yani inandığı gibi yaşayamamak da büyük iç çatışmalara sebep olur. Fakat işi bunalım noktasına getirmeden, yani hasta olmadan bir çıkış yolu bulmak lazımdır. Hatta bu iç gerilimi hayat enerjisine dönüştürmek mümkündür.

Sıkıntı, üzüntü böyle iyi neticelere nasıl kaynaklık edebilir? İlâhi mesaja gönülden kulak verdiğimizde bunun hiç de zor olmadığını öğreniyoruz. Bizim her halimizi, her yönümüzü çok iyi bilen Yüce Mevlâmız , yetişemediğimiz, başarısız olduğumuz, bazı imkanları kaçırdığımız noktada, önümüze çıkan iki yoldan birini bırakıp diğerine girmemizi istiyor.

Yollardan birinde, elde edemediklerimize üzüntü üstüne üzüntü, gerginlik ve sonunda bunalım var. Nihayet ruhen ve bedenen rahatsız bir insan haline gelme ihtimali var.

Diğerinde ise, elde edemediklerimize yine üzüntü, fakat hemen arkasından tevbe ve gücünün yettiğince yapamadıklarını yapmaya gayret etmek var. İşte bu yolun sonunda huzur, tatmin ve mutluluk ALLAH'ın bir lutfu olarak ihsan ediliyor.

Yüce Rabbimiz her şeyi ve herkesi bütün yönleriyle bildiğini ( Hadid , 22) hatırlattıktan sonra, bunun bir sonucu olarak iman sahibi olanlara şöyle hitap ediyor:

“ Tâ ki elinizden gidene üzülüp bunalmayasınız ve size gelenle şımarmayasınız! Çünkü ALLAH büyüklük taslayanların ve övünenlerin hiçbirini sevmez.” ( Hadid , 23)

Mutluluk, huzur ve başarı yolu ise şöyle gösteriliyor:

“(Ey inananlar!) Yarışın !..

Rabbinizden (size akan) mağfirete (bağışlanmaya) doğru yarışın!

Ve genişliği gökle yerin genişliği gibi olan cennete doğru yarışın! O, ALLAH'a ve O'nun peygamberlerine iman edenler için hazırlanmıştır.

Bunlar, ALLAH'ın fazlıdır (fazladan, karşılıksız kendi ikramıdır), dilediklerine onları verir. ALLAH büyük ihsan sahibidir.” ( Hadid , 21)

Evet, Rabbimiz üzüntülerimizi bunalıma dönüştürmemizi istemiyor. Çünkü bunalım, insana hiçbir şey kazandırmıyor. Hatta kazanılanları tahrip edebiliyor. Buna karşılık, üzüntümüzü dünyamız ve ahiretimiz için kazanca dönüştürmemizi emrediyor.

Ayette geçen “Rabbinizden (size akan) mağfirete (bağışlanmaya) doğru yarışın! Ve genişliği gökle yerin genişliği gibi olan cennete doğru yarışın!” ifadesi ne kadar etkileyicidir! Rabbimiz'in bağışı âdeta çağıldayarak akan bir nehir. Oraya doğru koşmamızı, yarışarak koşmamızı bize emir buyuruyor. Bağışlanma beratı ahirette verilecek; oraya kadar yarışmamızı istiyor.

İnsanın bağışlanmaya koşması ne demek olabilir? Tahmin edileceği gibi bu tevbedir . Huzur'a varıncaya kadar sürekli tevbe etmek, tevbeyi hayat tarzı haline getirmek... Yürürken, otururken, konuşurken, alırken, satarken, gülerken, ağlarken tevbe . Arındıran, onaran, iyileştiren, dirilten o ırmakta yıkanış.
Top